ÇEVRE FELAKETİ YAŞIYORUZ...!!!...
Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen
şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için
çalışmasıdır. Mustafa Kemal ATATÜRK
Hatalı kentsel dönüşüm ile Yeşile hasret kalmayalım
Değerli arkadaşlar,
Güzel ülkemizde ve dünyamızda; küresel sermaye ve AB-D
emperyalizminin çıkarları yüzünden oluşan çevre kirlilikleri nedeniyle sağlıklı
ve mutlu yaşamımız giderek tehlikeye düşmektedir. Bizden sonraki nesillere
de daha riskli ve kirli bir dünya bırakmamız söz konusu.
Pek çok gelişmiş ülkede, yaşanan çevre felaketlerine karşı
hem siyasal hem de sivil toplumsal örgütleri ile gereken tepkilerini çok güzel
ortaya koymaktadır. Ne yazık ki güzel ülkemizde siyasi yaşam kısırlaştı ve
sadece dinsel siyasete veya etnik kimliğe dayalı hale geldi. Çağdaş
demokrasilerde olduğu gibi ülkemizde yaşanan çevre kirliliğine karşı duyarlı
bir siyaset ve siyasi güç söz konusu değil.
Hemen hemen her yıl tekrarlanan ve yıllardır devam eden
çevre sorunlarımızı dile getirmemiz ve hep birlikte çözümler aramamız gerekir.
Yani giderek elden çıkan çevremize sahip çıkmalıyız. Örneğin;
· Bursanın
yeşili kalmadı. Bursa’nın yüzölçümünün %65 ine maden arama ruhsatı
verildi. 10.900 km2 lik Bursanın 7.126 km2 ni maden ocakları kaplamış (4.12.2012-Cumhuriyet).
· İçme
suyu ‘kil’lendi. Çanakkale’de günlerdir etkili olan sağanak yağış kentin
içme suyu ihtiyacının karşılandığı Atikhisar Barajının tonlarca killi toprakla
dolmasına neden oldu. Bulanık içme suyunu arıtmakta zorlanıldığı ve yemeklerde
kullanılmaması istendi (5.12.2012-Cumhuriyet).
· Radyoaktif
bahçe için suç duyurusu. İzmir’in Gaziemir ilçesinde yıllar önce
kapatılmasına rağmen bahçesine gömülen radyoaktif atıkların tehlike saçtığı
belirlenen Aslan Avcı Döküm sanayi için gerekli önlemleri almayan Valilik,
Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu(TAEK) ve fabrika
sorumluları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu (5.12.2012-Milliyet).
· Süngerleri
nükleer kazalar hasta etti. Bodrumda dalışlar yapan Mehmet Baş,
Ukrayna’daki Çernobil ve Japonya’daki Fukuşima Nükleer Santralı patlaması
sonucu denizdeki süngerleri bu kazaların hasta ettiğini ve bu patlamaların
etkilerinin Bodruma kadar geldiğini belirledi (5.12.2012-Milliyet).
· 13
dakikada bir canlı yok oluyor. Doğa derneğine göre dünyada her 13 dakikada
1 canlı yok oluyormuş. Türkiye’mizde de 2 endemik bitki türünden ve her üç kuş
türünden biri de yok olma tehlikesiyle karşı karşıyamış (1.1.2013-Milliyet).
· Türkiyenin
havası kirli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tespitlerine göre kalitesiz
yakıt kullanımı sonucu 79 ilde hava kirliliği yaşanıyormuş. Bunların 56 sında
evsel ısınma, 7 sinde meteorolojik faktörler, 6 ilde sanayi, 6 ilde topoğrafik
faktörler, 4 ilde ise trafik neden olarak saptanmış (31.12.2012-Cumhuriyet).
· Devletin
kalitesiz kömürü hava kirliliğini arttırıyor. Çevre Bakanlığı verilerine
göre İstanbul’un havası giderek bozuluyor. Hava kirliliğinin arkasında devletin
ücretsiz dağıttığı kömür varmış (19.1.2013-Sözcü).
· İskenderun
kirlilikte birinci olur. Tasyalı holding ve Atakaş tarafından denize sıfır
ormanlık alana kurulacak 2 termik santral, günde 26.000 kömür yakacakmış(9.2.2013-Cumhuriyet).
· Su
havzalarımız korumasız. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin İçme Suyu
Havzaları Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle İstanbul’daki havzaların koruma
bandı 100 m den 10 m ye düşürüldü (18.1.2013-Cumhuriyet).
· Bir
dalını kesene hapis, kökünü kazıyana servet. Antalya’nın Finike ilçesine
bağlı Alacadağ Köyü sınırlarındaki Kızılcık yaylasında sedir ağaçlarından
oluşan ormanlık alandaki 12 taş ocağının faaliyetleri yüzünden binlerce asırlık
çam ve sedir ağacı bir bir kesiliyor. Türkiye genelinde son 11 yılda 85.000 taş
ocağına ruhsat verilmiş(14.2.2013-Sözcü).
· Sosyal
medya Sapanca Gölü’nün yardımına yetişti. Taşan kanalizasyonun Sapanca
gölünü kirlettiğini gösteren görüntüler sosyal medyaya düşünce SASKİ müdürlüğü
harekete geçti (20.2.2013-Milliyet).
· Kaz
dağlarında zehir kusmuşlar. Balıkesir’in Havran ilçesine bağlı Kalabak
köyü yakınlarındaki Eybek dağında geçen yıl çıkan yangında, söndürme
helikopteri bölgedeki bakır ve molibden madeni çökertme havuzunun zehirli
sularını kullanmış. Yangının ardından Havran çayında binlerce balığın öldüğü
belirlenmiş (30.1.2013-Cumhuriyet).
· Yatağanda
köpük paniği. Muğla, Yatağan termik santralından yükselen sıcak su
buharıyla 500m lik çevreye dağılan köpükler, halkta kimyasal panik yarattı.
Biosit 5500 olarak adlandırılan sabun bazlı kimyasal, organik maddelerin
çözümünde kullanılırken ortaya çıkan köpükler kule fanları ile çevreye yayılmış (3.2.2013-Milliyet).
· Biz
kirletiyoruz, yabancılar temizliyor. Dalyanda yerli halkın çöp atarak
kirlettiği kanal ve sazlıkları her hafta tekneyle dolaşan yabancılar, gönüllü
temizlik yapıyormuş. Torbalar dolusu çöp topluyorlarmış (19.2.2013-Sözcü). NE
ZAMANDERS ALACAĞIZ?
Değerli arkadaşlar,
Yukarıda sıralamaya çalıştığım çevre felaketlerine karşı
halkımızın, sizlerin, STK’ların, tüm yöneticilerimizin ve danışmanlarının
dikkatini çekebilirim ve de gereken önlemleri de zamanında hep birlikte alırız.
Özellikle çevre kirliliği için alınması gereken önlemler ne
kadar gecikirse, olası çözümlerinde o kadar zorlaştığı sonucunu, bilgilerinize
sunmak isterim. Aksi halde dünyamızı ve onun en güzel ülkesinin doğal
yaşam olanaklarını göz göre göre kaybedeceğiz.
Sevgi ve saygılarımla (14.3.2013)
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Güzel ülkemizde çevresel açıdan güzel işler de oluyormuş.
Örneğin Çimento sektöründe maliyetlerin içinde yakıtın payı %38 dir. Bu nedenle
Çöpten enerji üreten çimentocular, ekip kurarak atık peşine düşmüşler. Atıktan
Tüketilen Yakıtı (ATY) bugün 48 çimento fabrikamızdan 27 tanesi uyguluyormuş Böylece
yıllık 330.000 tonluk atık yakılıyormuş. Gönülden kutlarım onları.