15 Haziran 2013 Cumartesi

ÇOK ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA!...

23 Şubat 2011 Çarşamba


ÇEVRE FELAKETİ YAŞANIYOR
Mustafa Nevruz SINACI (*)
 "Dünya, elektrik üretiminde rüzgâr ve güneş enerjisi peşinde…"
Uluslararası Geochange Kurulu ve Ülkeler Deprem Kestirme Ağı Başkanı Prof. Dr. Elchin Khalilov “Yerkürede oluşacak olağanüstü değişimler” konulu raporunda, 2011 yılında sel, fırtına ve tornadoların yanı sıra, deprem ve yanardağ patlamalarında da artış olacağını belirterek, “2011 yılı dünyanın sismik ve volkanik aktivitesinin doruğa ulaşacağı bir yıl” dedi. Nitekim, Geçen yıl Avrupa da hava trafiğini felç eden Eyjafjallajokull Yanardağının ev sahibi İzlanda’da Bardarbunga isimli büyük volkan da patlama eşiğindeymiş (10.02.2011-Milliyet)
Ayrıca, geçen yıl ülkemizde Trakya, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde, bu yıl da Bodrumda yaşanan, yine Avustralya’da büyük zararlara yol açan sel felâketlerinin, bizlere doğamızın son uyarıları olarak algılanmasını isterim. Bunun sonucu, ülkemizde özellikle önümüzdeki dönemde olası sel felâketlerine karşı gereken önlemlerin alınmasını halkımızdan, STK kuruluşlarından, tüm yerel yönetimlerden ve ilgili bakanlıklardan isteyelim!...
Ne yazık ki güzel ülkemizde siyasi yaşam gündemi, ya dinsel ya da etnik milliyetçiliğe dayalı hale geldi. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde çevre kirliliğine karşı duyarlı bir siyaset ve siyasi güç söz konusu değil. Oysaki dünyanın ve bölgemizin gündeminde çok acil olan birçok çevresel konu ve proje beklemekte.. Özellikle çevre kirliliği için alınması gereken önlemler gecikirse, çözümler zorlaşacaktır. Örneğin; Tuzlayı çürük yumurta ve yanık yumurta kokusu sardı. Tuzlada yaşan çevre kirliliğine dikkati çekmek için toplanan 20.000 imza TBMM ye sunuldu. Dericiler Organize sanayi bölgesine ait krom, sülfür, boya ve ağır metal içeren atıksuların arıtılmadan Umur deresine deşarj edildiği belirtiliyor (19.11.2010-Milliyet)
Ermenistan’daki eski model Medzamor nükleer santralından radyasyon sızmaları olduğu iddiası üzerine Iğdır, Ağrı, Muş, Tunceli, Hakkari ve Şırnak’ta 100 yerde ölçümler yapılıyor (25.01.2011-Milliyet).Ukrayna’da patlayan Çernobil nükleer santralının feci sonuçlarını lütfen hatırlayın ve Doğu bölgesindeki vatandaşlarımızın yaşamını ve sağlığını tehdit edecek bu riske karşı uyanık olalım.
Ülkemizde de, Mersin-Akkuyu’da Ruslar tarafından yapılacak nükleer santralın dünyada bir ilk olacağını ve 2007 de çıkardığımız yasada, kurulacak santralın kuracak şirketin ait olduğu ülkede 5 yıl denenmiş olması şartına uymadığı ortaya çıktı. (11.07.2010-Cumhuriyet)
Konya’nın Çeltik ilçesi Küçükhasan beldesindeki Akgöl, 1970’lerde DSİ Genel Müdürlüğü tarafından tarla açılmak amacıyla kurutuldu. Şimdi Türk-Alman bakanlıklarının işbirliği ile yeniden hayata döndürülüyor (10.2.2011-Cumhuriyet), 
Konya’da obruk alarmı: Konya da son iki yılda 10 ayrı bölgede yeni obruklar oluştu. Böylece obruk sayısı 100’e yükseldi. Yanlış sulama yüzünden açılan ve yeraltı suyunu tüketen 5500 artezyen kuyusunun ancak 935 tanesinin ruhsatlı. (02.01.2011-Haberkonya)  Sakarya Belediye Başkanı hakkında, Marmaray çalışmalarında çıkarılan 4.000 kamyon hafriyatı, Sapanca gölüne döktürdüğü iddiasıyla dava açıldı. (18.01.2011-Milliyet)
Zeytinin canına ot tıkayacaklar:
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılmasına dair yönetmelikte değişiklik yapılarak zeytinlik alanların üzerinde elektrik üretim tesisleri, madencilik, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik girişimler yapılmasına imkân vermek için taslak yasa hazırladı. (27.01.2011-Cumhuriyet)
Sağlığımız açısından büyük risk taşıyan Nişasta bazlı şeker (NBŞ) Avrupa ülkelerinde yasaklanırken, bizde kotası arttırıldı (09.02.2011- Cumhuriyet). NBŞ ye karşı tüm dünyada tercih edilen Şeker pancarında, ülkemiz dünyanın en büyük 4. üreticisi. Bu üretimle ülkemizde tarım işçilerine umut olan ve işsizliğe çare sayılan şeker pancarının işlendiği şeker fabrikalarımız da ne yazık ki özelleştiriliyor.
Hatırlatma: “Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır” Mustafa K. ATATÜRK
***
ÇEVRE FELÂKETLERİ VE ÖZELLEŞTİRME
Mustafa Nevruz SINACI
Maçahel’de düğün var!
Geçen yıl olası çevre felaketleri için gereken önlemleri düşünmeden özelleştirme yüksek kurulu onayı ile satılan onlarca HES’ler için çevreye duyarlı vatandaşlar iptal davaları açtılar. Özellikle Rize bölgesinde birçok HES satışı için iptal kararı çıktı (09.02.2011-Cumhuriyet)
Yine Trabzon da üzerine 7 adet HES kurulacak olan Galyan dere havzasının tutsak hale geleceği belirtiliyor (07.02.2011-Cumhuriyet). Bu santrallerin yaratacağı çevre kirliliğinin ekosistemi tehdit ettiği ve içme sularının kalitelerinin tartışıldığı JMO toplantısında 10 yıl sürecek inşaat çalışmalarında pek çok kirleticinin suya karışacağı ifade edildi.
Güzel ülkemizde alınan maden arama izni ile binlerce dönümlük orman arazimiz ve yüz binlerce ağacımız katlediliyor. Son 4 yılda verilen maden ruhsat sayısı 45.000’e çıkarken, Türkiye’mizin üçte birlik alanı yabancılara tahsis edilmiş oldu (12.06.2010-Cumhuriyet). 1923-2004 arası verilmiş ve yaşayan yaklaşık 1500 ruhsat varken, Mayıs-2004 de yürürlüğe giren yasal düzenleme ile 4 yılda 43.500 ruhsat verilmiş!..
Ne yazık ki ülkemizde her seçim döneminde Orman affı çıkar ve birçok işgalci bu aftan yararlanır. Şimdi de 2B düzenlemesi ile sadece İstanbul’da 77.000 dönüm orman arazisi talana açılmış oluyor (06.02.2011-Cumhuriyet). 2B arazilerinin yasa çıkartılarak satılmasının Anayasanın 169 ve 170. Maddelerine aykırı olduğu ve konunun Anayasa Mahkemesine taşınması halinde daha önce 5 kez iptal kararı veren yargının bu satışları da iptal edeceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Yukarıda sayılan çevresel tehlikeler dışında, güzel işlerde oluyor.
Kırmızı telefon harekete geçirdi. Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Greenpeace’in başlattığı Kırmızı telefon eylemi sonunda harekete geçti. Greenpeace Akdeniz kampanyası ile yavru balık avının durdurulması için imza veren 272.000 kişi ve 5000 SMS ile 2070 arama sonuç vermiş (11.02.2011-Cumhuriyet) Yapılan yanlış özelleştirmeler sonucu faaliyeti neredeyse sona erdirilen EBK yeniden harekete geçirildi. 17 büyük kentimizde halkımıza ucuz, sağlıklı ve hijyenik et ve et ürünlerini franchising sistemi ile satmak için 100 adet mağaza açıyor. (11.02.2011-Milliyet)  Yerli tohum elden ele gezmeye başladı. Yerli tohum satışının Tohum Yasası ile yasaklanması ardından üreticiler, yüzyıllardır uyguladıkları yöntemle sakladıkları tohumları paylaştı. Seferihisar da düzenlenen Yarımada Tohum Takas Şenliğinde yerli üretimin önemine vurgu yapıldı. (06.02.2011-Cumhuriyet) Çöpten elektrik: Ekolojik enerji 8 yıl önce Kemerburgaz’da kurduğu TUBİTAK destekli merkezde tüm atıkları gazlaştırarak çöpten elektrik üretmeyi başardı. (09.02.2011-Cumhuriyet)
Tüm dünyanın yaşamsal açıdan korunması için gereken önlemlerin alınması sorunu sadece ülkemizde değil her ülkede ele alınmalıdır. Bunun için de geleceğin kentlerinin otomobilsiz ve çevreci olması gerekmektedir. Nitekim İngiliz Daily Mail gazetesi de kentleri kökten değiştirecek çevre korumalı projeleri uygulayan dünya ülkelerini yazdı. Londra, Tokyo ve Tayvan gibi kentlerde daha ekolojik bir yaşama geçilmesi ve daha az enerji tüketilmesi için güneş ve rüzgar enerjisinden faydalanılacağı, trafikteki araç sayısının düşürüleceği belirtildi (09.02.2011-Milliyet). Darısı başımıza diyerek, ülkemizde elektrik üretiminde rüzgâr ve güneş enerjisinden yararlanacak kurum ve kuruluşlarımızı hep birlikte destekleyelim. Umarım yukarıda sıralamaya çalıştığım çevre felaketlerine karşı çeşitli önlemleri hep birlikte alırız. Aksi halde dünyanın en güzel ülkesinin doğal yaşam olanaklarını göz göre göre kaybedeceğiz.
NOT: Japonya ve Kızılhaç, 1999 depreminin ardından Yalovada bir hastane yaptırdı. Amaç depremzedelere psikolojik destek verebilmekti. Ancak yapımı 7 yıl önce biten hastane bir türlü hizmete açılamadı. Modern cihazlarla donatılan hastane binası geçen sürede yıprandı ve yağmalandı. Şimdi binanın okula çevrilmesi isteniyor ama bürokratik engeller varmış.
(*)   Referanslar ve kaynak: Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR 
(**) Bu makaleler, 20 ve 21 Şubat 2011 tarihli (Ulusal) ANAYURT Gazetesi'nden alınmıştır.

1 yorum:

engin dedi ki...
Yazdıklarınız çok doğru.Keşke
ilgililer de bu tip yazıları okuyup
gerekli tedbirleri alabilseler.
Yazrı tebrik ediyor,başarılar diliyorum.Selam ve sevgiler.
M.Engin Viranyalı (Gazeteci&Yazar)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder